Terör örgütü İsrail, son derece kirli bir miras üzerine kurulmuştur. İsrail’in tarihi, terör tarihidir. Mazlumların kanları, canları, acıları ve gözyaşları üzerine kurulan gasıp devleti İsrail; kurulduğu ilk günden beri, küresel şer güçler tarafından himaye edilmiştir.
Başka ülkelerden kovulan İsrailliler, Müslüman toplumdan iyilikten başka bir muamele görmedikleri halde, bu iyilik ve himayeye daima nankörlükle karşılık vermiştir. Filistin topraklarına ilk geldiklerinde hiçbir şeyleri olmayan nankör Yahudiler, Müslüman Filistin halkı tarafından yardım gördüler. Ama biraz palazlandıkları gibi terör örgütü kurdular. Haganah, Irgun ve Stern gibi terör örgütleri marifeti ile kendilerini himaye eden Filistinlilerin topraklarını, evlerini, mallarını, mülklerini gasp ettiler.
Topraklarını terk etmek istemeyen Filistinliler, soykırıma tabi tutuldular. Sözde misafir ve sığınmacı olarak gelen Yahudiler, dağdan gelip bağdakilerini kovmuştu. İşte böylelikle;Filistinlilerin acı, kan, gözyaşı ve çile ile dolu tarihleri başlamış oldu. Tarih boyunca içerisinde yaşadıkları tüm toplumlara bela ve felaket getiren Yahudiler, tekrar tarihi karakterlerini ortaya koymuş ve içinde bulundukları toplum için felaket kaynağı olmuştur. Nitekim bugün de dünyadaki felaketlerin ve acıların direkt veya dolaylı olarak kaynağı siyonistlerdir.
Filistinliler bugüne kadar sayısız katliam ve soykırıma uğradığı gibi, bugün de insanlık tarihinin en korkunç soykırımlarından birisine uğramaktadır. Dünya tarihine bir kara leke olarak geçen Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombasının birkaç katına eşdeğer bombaGazze’ye atıldı. Daha evvel korsan terör devleti İsrail tarafından dünyanın en büyük açık hava hapishanesi haline getirilmiş olan Gazze, şimdi de dünyanın en büyük mezarlığına dönüştürüldü. Hem de canlı yayınlarda, tüm insanlığın gözleri önünde…
Terör örgütü israil’in, tarihinde işlemiş olduğu bazı soykırım ve insanlık suçlarına baktığımızda, sadece bu veriler bile kanlı ve kirli mirası hakkında bize bir fikir vermektedir:
1946- Kral Davut katliamı:
Terör devleti israil’in ilkel formu olan terör örgütü İrgun, 22 Temmuz tarihinde Kral Davut Oteli’ne düzenlediği saldırıda 96 kişi hayatını kaybetti.
1948- Der Yasin Katliamı:
Otel saldırısından kısa bir süre sonra, Der Yasin Köyü’ne giden Yahudi Terör Örgütü mensupları, en az 576 Filistinliyi uykularında son derece vahşi bir şekilde katletti. Bu katliamın sevk ve idaresini yapan teröristler, daha sonraki yıllarda İsrail korsan devletini yöneten kadronun içinde yer almıştır. Bu durum, israil’in hangi formda olursa olsun bir terör örgütü olduğunu göstermektedir.
1948- Safsaf Katliamı:
Tarihler 28 Ekimi gösterdiğinde, terör çetesi İsrail, Safsaf köyünü bastı. Burada 70 savunmasız insan vahşice katledildi. Aynı gün Davayima Köyü’nde aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu en az seksen Filistinli mazlumca katledildi.
Kibya Köyü Katliamı:
Terör elebaşısı Ariel Şaron liderliğindeki vahşiler sürüsü, bu köyde kayıtlara göre 67 kişiyi acımasızca ve zalimce katletti.
1956 Kufr Kasem Katliamı:
Terör çetesi İsrail, mezkur köye saldırdı ve saldırıda en az 49 kişinin öldüğü kayıtlara geçti.
1956- Samu Köyü katliamı:
Samu Köyü’ne giren cani Siyonistler, 18 Filistinliyi katledip köyü adeta yerle bir ettiler.
1968 – Filistin köylerine napalm bombaları ile saldırı düzenlendi. Çok sayıda insan yanarak can verdi. Yine başka bir bombardımanda en az 30 kişinin vahşice şehit edildiği resmi kayıtlara geçti.
1970 – Tarihler 12 Şubatı gösterdiğinde İsrail savaş uçakları, Mısır sınırında bulunan bir fabrikayı vurdu. Bu saldırı sonucu 70 işçinin şehit olduğu kayıtlara geçti.
1970 – Mısır’da bir okulun bombalanması sonucu, 46 çocuk şehit oldu.
1971- Suriye’ye düzenlenen bombardımanda yüzlerce kişi hayatını kaybetti.
1973- Libya’ya ait bir sivil yolcu uçağı alçakça vurularak düşürüldü. Bu saldırıda 107 yolcu ve mürettebat hayatını kaybetti.
1982- Sabra ve Şatilla Katliamları:
Terör devleti israil’in tarihinde işlemiş olduğu en alçakça katliamlardan birisidir. Tam sayı bilinmemekle ve birçoğunun kimliği tespit edilmemekle beraber, yüzlerce kişi,kadın çocuk denilmeden çok vahşi bir şekilde katledildi.
1990- Kudüs Katliamı:
Bu katliamda en az 30 şehit edilirken, 800 Filistinli de yaralandı.
1996- Kana Katliamı:
Lübnan’daki Filistinlilere ait Kana mülteci kampına düzenlenen saldırıda, çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 109 kişi şehit oldu.
2002- Cenin Katliamı:
Cenin kampının işgalci teröristler tarafından havadan yoğun bir şekilde bombalanması sonucu çok sayıda Filistinli şehit oldu. Bombardıman sonucu oluşan korkunç yıkımın ardından kampa giren buldozerler, bütün kampı yerle bir etti. Havadan atılan Füzelerle şehit olanların dışında sağ kalanların neredeyse birçoğu kurşuna dizildi. En az 1300 kişinin şehit olduğu rivayet edilmektedir. Terör örgütü İsrail, bu soykırımı gizleyebilmek için Filistinlileri topluca kazdıkları çukurlara gömdüler.
2006- Lübnan Katliamı:
İsrail sivil yerleşimleri bir aydan fazla bir süre boyunca bombaladı. Şehir harabeye döndü ve binlerce sivil insan katledildi. Bu arada Hizbullah ile savaş halinde olan İsrail, askeri alanda tarihindeki en büyük kayıpları verdi ve yenildi. Farklı kaynaklardan alınan rakamlara göz attığımızda, terör örgütü israil’in büyük bir askeri hezimet yaşadığı görülmektedir. İsrail ise sivil yerleşim bölgelerini çok ağır bir bombardımana tabi tutarak yenilgisini örtemeye çalıştı.
2008- Gazze Katliamı:
Bu saldırılardan binden fazla sivil şehit edildi.
Liste bu şekilde uzayıp gitmektedir.
Özellikle de 7 Ekimden sonra israil’in yapmış olduğu katliamlar, tam bir soykırım boyutundadır.
41 bini aşkın Filistinli şehit edildi. Yüz binden fazla yaralı ve sayısı tam olarakbilinmeyen ve 20 bin civarında olduğu tahmin edilen kayıp mevcuttur. Gazze’deki nüfusla mukayese edildiğinde büyük bir soykırımın ve insanlık suçunun fotoğrafı karşımızda durmaktadır.
Savaş ve soykırım en alçakça hali ile devam etmektedir. Açık hava mezarlığına dönüştürülen bir coğrafyada, canlı yayınlarda katliamlar devam etmektedir. Gazze’nin ardından Batı Şeria’da da katliamlar hız kazanmaya başladı.
İnsanlığın, onurunu kuşanıp, insanlık düşmanı Siyonistleri, masumların kanında boğması temennisi ile…