-Küçüğünden büyüğüne kadar halkın metaneti, hamd ve tevekkülü hakkında ne dersiniz?
Kıymetli okuyucular!
Bu ay Türkiye, Arap ve Körfez meseleleri üzerinde ihtisas sahibi ve Filistinli olan değerli bir hocamızla sizler için kısa bir röportaj gerçekleştirdik. Hocamızın hem Şehit Abdülaziz Rantisi’nin akrabası olması hem de ilgi alanının Uluslararası İlişkiler olması değerlendirmelerini önemli kıldı. Faydalı olması dileğiyle…
-Mahmud er-Rantisi kimdir?
Selamün Aleyküm. İsmim Mahmud er-Rantisi, Filistinliyim. Gazze’den geldim. Burada Uluslararası ilişkiler alanında Gazi Üniversitesi’nde doktora yaptım. Benim ailem şu anda Gazze’de… Aslında 1948’de ailemiz “Harram”lardan tehcir edildi. İsrailli çeteler ve israil ordusu tarafında katliamlar yapılarak tehcir edildi. Gazze’ye mülteci olarak geldiler ve bundan sonra diğer Filistinli aileler gibi Gazze’ye yerleştiler. Filistinli aileler ve Filistin halkı, tekrar Filistin topraklarında tehcir edilmeyi kabul etmeyeceğiz diyerek karar aldılar.
-Direnişin geldiği aşamayı nasıl yorumluyorsunuz?
Filistin direnişi çok gelişti 1948’den bugüne kadar. Aslında birinci intifadan sonra ciddi bir Filistin kurtuluş hareketi yaşandı. Özellikle Filistinli gençlerin arasında 2005‘den sonra… İşgalci israil Gazze’den çekildikten sonra Filistin direniş grupları, özellikle HAMAS hareketi ciddi bir yatırım yaptı. Hazırlık yaptı ve şu anda çok ileri bir seviyeye ulaştılar işgalci israile karşı. Şu anda görüyorsunuz işgalcinin askerleri hedeflerine ulaşamıyor, sadece çocukları ve kadınları öldürebiliyor.
-Küçüğünden büyüğüne kadar halkın metaneti, hamd ve tevekkülü hakkında ne dersiniz?
Şimdi gerçekten halk çok metanetli, çok sabırlı… Neden? Birinci sebep, kutsal bir dava için savaşıyorlar. İnsanlar biliyorlar ve bunun farkındalar. Ayrıca Filistin toprağı işgal altında… İnsanlar kendi toprakları ve kendi hakları için savaşıyorlar. Her zaman hak sahibi olarak sonuna kadar direniyor ve direniş gösteriyor; ama hırsızlar ve işgalciler, onlar gidicidir.
-İşgalcinin ölçüsüz zulmü karşısında dünyanın Filistin davasına bakışı hakkında ne dersiniz?
Maalesef dünya, işgale karşı büyük bir tepki göstermiyor. Şu ana kadar insani yardım bile çok az miktar Filistin’e giriyor ve işgalci israilden izin alarak giriyor. Biliyorsunuz, savaştan önce Gazze’ye 500-600 tır arasında gıda ve ilaç giriyordu. Şu anda maalesef sadece 100 tır var. Gazze üzerinde hiçbir şey girmiyor. Ayrıca bu kadar katliam ve bu kadar soykırım, hastanelere saldırmak, gazetecilere saldırmak, doktorlara saldırmak… her şeye saldırıyorlar. Canlı yayında bile… Hatta resmi açıklamalarında “Bakan”ları Atom bombası atacakmış ya da Gazze’yi tamamen imha edeceklermiş. Suyu kestiler. İşgalci İsrail Gazze’de hastanelere saldırdı, hastalara saldırdı. Maalesef dünya ve uluslararası insan hakları kuruluşları, devletler sadece kınamakla kaldılar. Bazı devletler ve maalesef şu andaki uluslararası tepki, çok iyi değil.
-Bireysel veya kurumsal olarak Filistin davası için insani veya İslamî beklentiniz nedir? Verilen tepkiler yeterli mi?
İşgalci israili meşru bir devlet olarak görmüyoruz. İşgalci bir devlettir. Onun için biz tüm dünyadan özellikle İslam âleminden İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan ve İslami devletlerden beklentimiz, Filistin’in hakları savunmak, Filistin direnişini desteklemektir. Filistin halkının sadece insani değil tüm alanlarda kurtuluşuna kadar desteklenmesi lazım.
-Rahmetli Abdülaziz er-Rantisi için bize ne anlatabilirsiniz?
“Doktor Abdülaziz Er-Rantisi” babamın amcasının oğlu. Allah rahmet eylesin, çok büyük bir mücahitti ve işgalci israile karşı çok dayanıklı ve cesur bir duruş gösterdi. İşgalci israilden hiç korkmadı ve Filistin halkını direnişe ve mücadeleye teşvik etti.
-Okuyucularımıza son sözünüz veya tavsiyeleriniz ne olabilir?
Benim, sayın okuyuculara tavsiyem: Filistin davası çok büyük bir davadır. Sadece Filistin iç siyasetini değil tüm dünyayı etkiliyor. Özellikle komşu ülkeler ve Müslüman ülkeler. Bu dava kutsal bir dava… Kudüs davası, Mescid-i Aksa davası… Biliyorsunuz, bu dava sadece Filistinlerin değil. Filistinliler sadece mızrağın ucu. Bunun için bu mızrağın arkasında çok sağlam bir güç lazım. İslam alemi ve her özgür vicdan sahibi, Filistin halkını desteklemeli ve bu destek her geçen gün attırılmalı. Neden arttırılmalı diyorum; çünkü işgalci israile gelen destek çok büyük. Her gün ABD’den destek geliyor. Silah mühimmatı, deniz gemileri Fransa’dan; İtalya’dan, Almanya’dan denizaltıları, silah ve mühimmat gibi maddi destek de geliyor. Bunun için işgalci israil katliamları devam ederse, demek ki bu destek halen yeterli değil. Bu yüzden işgalcinin katliamlarını durduralım. Filistinlilerin haklarının yerine getirilmesi için daha fazla destek verelim.
-Zaman ayırdığını için Teşekkür ederiz
Ben teşekkür ederim.