Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm'dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, (her şeyi) işitendir, görendir. (İsra’: 1)
Ebû Hureyre'den radiyallahu anh rivayet edilmiştir. Dedi ki: Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "Üç mescidin dışında (herhangi bir mescide doğru) yolculuğa çıkılmaz: Mescidü’l-Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescidü'l-Aksâ" (Buhari, Hac 26)
Mescidü’l Aksa; Mescidü’l Haram ve Mescid-i Nebev’iden sonra en faziletli mesciddir. Birçok enbiyaya beşiklik eden Kudüs şehri de Mescid-i Aksanın bulunduğu şehir olması hasebiyle mukaddes bir belde olup maddeten ve manen bereketli kılınmıştır.
- Kudüs mukaddes bir beldedir.
Allah Teâlâ buyuruyor: “(Musa şöyle demişti:) Ey kavmim! Allah’ın size va’dettiği mukaddes topraklara girin” (Maide: 21)
Beydavi rahimehullah tefsirinde: “Mukaddes toprak Beytü’l Makdis toprağıdır. Mukaddestir. Zira Peygamberlerin karargâhı ve Mü’minlerin meskenidir.” demiştir.
- Kudüs Peygamber Efendimizin sallallahu aleyhi ve sellem isra’ hadisesinin son durağıdır.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem Mekke’den Ka’be-i muazzama civarından bir gece burak adında bir binek ile Cebrail aleyhisselamın refakatinde Kudüs’te bulunan Mescidü’l Aksa’ya götürülmüştür. Orada hazır bulunan enbiyaya imam olup iki rek’at namaz kıldırmıştır.
- Kudüs Peygamber Efendimizin mi’raca çıktığı yerdir.
Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem anlatıyor: “… sonra Mescidü’l Aksa’ya vardık. Burak’ı Peygamberlerin bineklerini bağladığı halkaya bağladım. (Veya bir rivayete göre: Cebrail parmağıyla taşı deldi ve burak’ı ona bağladı.) sonra göğe doğru çıkarıldık…” ta sidretü’l Müntehaya oradan da “Kâbe kavseyn”e kadar götürüldüm.”(Müslim, İman 259)
- Kudüs birçok peygambere inen vahyin beşiğidir.
Başta Hz. Süleyman ve Hz. İsa olmak üzere Benu İsrail peygamberlerinin birçoğu Kudüs’te ikamet etmiş ve orada İlahi vahye muhatab olmuşlardır.
Hz. Musa aleyhisselam kabrinin bir taş atacak kadar Beytü’l Makdis’e yakın olmasını Allah’tan dilemiştir. Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem sahabeye: “Şayet orda olsaydım (Musa’nın) yol kenarında kırmızı kum tepeciğinin yanındaki kabrini size gösterecektim” buyurmuş. (Buhari, Ehadisu’l Enbiya 31)
Subhanellah! Hz. Musa aleyhisselamın Mescidü’l Aksa’ya yakınlık mesafesini bir taş atacak kadar belirlemişken, şimdi orada bulunan Müslümanlar da taş atmakla kendilerini müdafaa ediyorlar.
- Mescidü’l Aksa ilk kıblemizdir.
Hz. Bera bin Azib’ten radiyallahu anh rivayet edilmiştir. Dedi ki: “Biz Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem ile altı ay (veya yedi ay) boyunca Beytü’l Makdis’e doğru yönelerek namaz kıldık. Sonra Kabe’ye yönlendirildik.” (Buhari, Müslim)
- Deccal Mescidü’l Aksa’ya giremez.
Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem deccal ve şerrinden sakındırırken şöyle buyurdu: “Deccal her yere, her kaynağa girer. Sadece dört mescide giremez; Kabe, Resulullah’ın Mescidi, Mescidü’l Aksa ve Tûr” (Ahmed; Müsned 39/90)
- Kudüs’ün fethi için güneş durdurulmuştur.
Ebu Hureyre’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Hiçbir beşerin üzerine güneş hapsedilmemiş (batmamak üzere durdurulmamıştır). Ancak Yuşa’ (peygamber aleyhisselam) için Beytü’l Makdis’e yürüdüğü gecelerde (Allah tarafından Kudüs fethedilinceye kadar batmaktan hapsedilmiş ve durdurulmuştur.” (Ahmed, Müsned)
- Mescidü’l Aksa yeryüzünde inşa edilen ikinci mesciddir.
Hz. Ebu Zerr’den radiyallahu anh rivayet edilmiştir. Dedi ki: Ben dedim:
“Ya Resulallah! Yeryüzüne konulan ilk mescid hangisidir?” dedi ki:
“Mescidü’l Haram’dır.”
“Sonra hangisidir?” dedim.
“Mescidü’l Aksa’dır.” dedi.
“Aralarında ne kadar zaman var?” dedim.
“Kırk sene.” dedi. (Müslim, Mesacid 520)
Mescidü’l Aksa da namaz
Abdullah bin Amr’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: “Resululllah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: Süleyman bin Davud Beytü’l Makdis’i inşa ederken Allah’tan üç şey istedi. Mescidin binasını bitirince Allah’tan istedi ki kim bu mescide sadece içinde namaz kılmak için gelirse annesinden doğduğu günkü gibi hatalarından tertemiz olsun. (İbn Mâce, İkâme, 196)
Resulullah’ın sallallahu aleyhi ve sellem azatlı cariyesi Meymune’den rivayet edilmiştir. Dedi ki: dedim:
“Ya Resulallah! Bize Beytü’l Makdis hakkında bir şey söyle.” Şöyle buyurdular:
“Oraya gidin ve içinde namaz kılın!”
O günlerde orada savaş vardı. Şöyle devam etti:
“Şayet oraya gidip içinde namaz kılamıyorsanız kandillerinde kullanılmak üzere yağ gönderin.” (Şerhü’s Sünne: Beğavi)
Bir rivayette: “Orası mahşer yeridir. Orada kılınan namaz diğer yerlerde kılınan namazdan bin kat daha faziletlidir.” buyuruluyor. (İbni Mace, İkametu’s Salat 5/198)
- Hac ve Umreyi Mescidü’l Aksa’dan başlatmak.
Ümmü Seleme’den radiyallahu anha rivayet edilmişltir. Dedi ki: “Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Kim Mescidü’l Aksa’dan başlayarak hac ve umreye niyet ederse Allah Teâlâ geçmiş ve gelecek günahlarını affeder.” (Et-Terğib, C.3/S.6)
- Mescidü’l Aksa’da girilmesi nezredilen i’tikaf
Belli bir mescitte girilmesi nezredilen itikafa başka mescitlerde de girilebilir. Ancak Mescidü’l Aksa’da nezredilmişse orada ya da Mekke veya Medine’de girilmesi şarttır. Başka mescitte olmaz.
Elbette ki rivayetler bunlarla sınırlı değildir. Bütün bunlar Kudüs’ün ve Mescid-i Aksanın üstün faziletine, kudsiyetine ve ümmete emanet edildiğine delildir.
Kısacası: Kudüs ve Mescid-i Aksa inançtır, şeriattır, şuurdur. Onu büyütmek kalplerin takvasıdır. Selef-i salih büyüklerimiz oraya girdiğinde Kur’an-ı Kerim’i hatmeden çıkmazdı.
Ve Kudüs İslam beldesidir.
Kudsiyeti ile beraber Kudüs bir İslam beldesidir. İslam beldelerinden herhangi birisi fiilen düşman işgalinin altına girerse onu kurtarmak bütün ümmete farz-ı ayn olur.
O halde Kudüs “Müslümanım” diyen herkesi ilgilendirir. Hiçbir Müslüman Kudüs’ü belli bir ırka, belli bir zümreye nisbet edemez. Kudüs’ün kudsiyetine ve tüm İslam ümmetine ait olduğuna inanmayan kişi ya cahil olup Kur’an ve sünnetten bihaberdir ya da İslam düşmanlarının propagandalarının etkisinde kalıp İslamî şuuru perdelenmiştir ya da Müslüman görünüp İslam düşmanı münafıktır yahut da apaçık İslam düşmanıdır.
Evet, Kudüs bizimdir. Onu bütün fedakârlıkları ortaya koyarak kurtarmaya çalışmak boynumuzun borcu ve vecibemizdir. Allah celle celaluhu gerekli gayreti ve şuuru nasip ve müyesser eylesin. Âmîn!