Adınla başlıyorum kulluğumu sunmaya, Rahman Rahîm adınla!
Rahmeti merhameti her bir ufku bürüyen, yalvarılan adınla!
Adınla okuyorum önce kendi nefsimi, sonra bütün evreni!
Adınla bakıyorum yarattığın her şeye, yöneldiğim her ufka!
Adınla görüyorum varlığın gizemini, ardındaki esrarı!
Adınla anlıyorum olup biten her şeyi, adınla çözüyorum bütün kördüğümleri!
Adınla anlatırım Senden öğrendiğimi, adınla yorumlarım bütün güzellikleri!
Adınla yumuyorum her gece gözlerimi, adına sığınırım bütün karanlıklardan!
Adınla açıyorum her sabah gözlerimi, adınla dirilerek yeniden doğuyorum!
Adınla atıyorum attığım adımları, nûrunla yürüyorum koyu karanlıklara!
Adınla direnirim aşılmaz güçlüklere, adınla dayanırım çekilmez zorluklara!
Adınla dikilirim zalimlerin önüne, adınla haykırırım Senden gelen gerçeği!
Adınla başlar senin, adınla sürer gider, adınla tamamlanır erdemler, güzellikler!
Adınla demir alır, adınla yüzer gider, adınla demir atar bütün seyrü seferler!
Adınla başlamayan hiç bir şey güzel değil, hiç bir işte hayır yok!
Adınla başlamayan böylesi hiç bir eylem huzur-u izzetine varıp ulaşamaz ki!
Bir şey Senin adınla başlamıyorsa Rabbim, isminin anılması uygun görülmüyorsa,
O şey güzel değildir, öyleyse başlanmasın!
Senden bağımsız değil, Sensiz düşünmüyorum hayatımda bir nokta, ömrümde bir saniye!
Yaptığım her bir işi, Senin verdiğin güçle, kuvvetle yapıyorum, bunun bilincindeyim.
Ey yüceler yücesi! Adınla başlıyorum Senin ayetlerini, gönderdiğin vahyini, önünde okumaya!
Hamdolsun âlemlerin Rabbi olan Allah'a!
Hamdolsun kainatı hiç yoktan var edene, âlemler halkedene
Hamdolsun insanlığı kıvamında yaratıp terbiye eden Rabbe!
Hem de böyle en güzel terbiye eden Rabbe, Terbiyede zirveye çıkaran Yüce Rabbe!
Hamdolsun zerreleri, koskoca küreleri böyle düzenleyene, ahenkle yüzdürene,
Kendi mecralarında cereyan ettirene, cevelan ettirene, sonsuz şükürler olsun!
Ey yüceler yücesi, hamde tek layık olan!
Bizim üzerimize sağanak sağanak boşalan nimetlerine karşı,
Durmadan dinlenmeden hamdetmek durumunda, şükür konumundayız.
Elhamdülillah Rabbim, şükür elhamdülillah!
Şu güzel kelimeyi terennüm etmek bile, ne güzel bir mutluluk, ne büyük bir zenginlik!
Hamdolsun öğretene, dillere vird edene, kalplere nakşedene!
"Elhamdülillah" sözü, Sana bir teşekkürdür dünümüzden dolayı!
"Elhamdülillah" sözü, Senden bir hoşnutluktur bugünlerimiz için!
"Elhamdülillah" sözü, Sana güvenimizdir yarınlarımız için!
Hamdolsun Rahman olan, hamdolsun Rahim olan şanı yüce Allah'a!
Hamdolsun merhameti ufukları tutana, her yanı bürüyene!
Hamdolsun rahmetinden merhamet kaynayana, muhabbet kaynayana!
Hamdolsun yavruların minnacık yüreğine anne anne yağana
Kavrulmuş topraklara, çatlamış dudaklara şırıl şırıl akana,
Keder dolu yüzlere, tebessüm dağıtana, mutluluklar saçana!
Sensin o din gününe tartışılmaz biçimde hakim ve malik olan!
Sensin o gün herkesi huzurunda derleyip toparlayacak olan,
Yapıp ettiklerini gözlerinin önüne serip yayacak olan,
Hiç bir şey bırakmadan hiç bir şeyden geçmeden, bir bir soracak olan!
En ufak davranışı, en küçük kıpırtıyı ölçüp tartacak olan!
Sensin her bir canlının alnından perçeminden tutup çekecek olan!
Sensin o gün uğrunda korkudan bütün başlar öne düşecek olan!
Huzurunda dehşetten gönüller boşalacak, gözler dönecek olan!
Nefes hışırtıları, soluk sesi dışında huzurunda her bir ses susup sinecek olan!
Sensin, o din gününde adaletle hak ile hüküm verecek olan!
Kulları arasında her türlü ihtilafı, ayrılığı nizaı kesip çözecek olan!
Karışmış akılları Sensin o gün hükmüyle tatmin edecek olan
Oynamış yürekleri sükûnete erdirip, yatıştıracak olan!
Çünkü Sen Haksın Rabbim, Hakk'ın bizzat kendisi!
Sadece ve sadece Sana ibadet eder, Senin kulun oluruz!
Şunu hiç unutmayız; ibadet için varız, bunun için buradayız!
Sana ibadet için yeryüzüne gelmişiz, teferruat gerisi, bunu böyle biliriz!
Ubudiyyetimizi sadece ve sadece Sana tahsis ederiz
Yalnız Senin önünde boynumuzu bükeriz, kıyama dikiliriz,
Yalnız Sana itaat, yalnız Sana ibadet, işte bu kimliği miz, bununla öğünürüz!
Yalnız Sana meyleder, yalnız Seni zikreder, böylece yatışırız!
Senden başka birine ibadet sayılacak en ufak bir davranış sergileyip sunmayız,
Senden başka birine ibadet anlamında en küçük bir kelime sarfedip söylemeyiz!
Senden başka birine ibadet sayılacak bir işaret sunmayız, imada bulunmayız!
En küçük düşünceyi kafamızda taşımaz, akıldan geçirmeyiz!
Yaratan ve yaşatan, hayat veren Sen iken, başkasına kulluğu,
En büyük bir çarpıklık, nankörlük insafsızlık, vicdansızlık biliriz!
Biliriz ki bir insan, ancak bu kadar düşer, bu kadar zelil olur!
Ve yine biliriz ki, Sana kul olmayanlar, mutlaka bir yerlerin kuludurlar şu anda!
Yalnız Senden dileriz yardımı inayeti, yalnız Senden isteriz direnci ve kuvveti
Yalnız Sana kaldırır açarız elimizi, yalnız Sana söyleriz gizli hacetimizi!
Yalnız Sana açarız gönlümüzün derdini, yalnız Sana dökeriz içimizdeki hüznü,
Kapı olarak yalnız kapını biliriz biz, ağyarın kapısında dolaşıp sürtünmeyiz!
Yalnız senin kapında boynumuzu bükeriz, ihsanını bekleriz gözümüzü dikeriz
Senden imdat dileriz, "Yetiş ey Rabbim!" deriz,
Başkasından imdadı şirk ve küfür biliriz!
Seninle güçlenmeyen zayıftır, dermansızdır,
Seninle var olmayan yoksuldur, perişandır!
Senin doyurdukların dışında herkes açtır,
Giydirdiklerin hariç, herkes çıplak, üryandır!
Senin hidayetine erdirdiklerin hariç herkes dalâlettedir, âvare serseridir!
En büyük dileğimiz hidayet istiyoruz,
Senden istenilecek en büyük şey hidayet!
Hidayet eyle bizi dosdoğru yola ilet,
Dosdoğru yolunu da bizlere aşikar et!
Eğer Sen erdirmezsen biz asla eremeyiz, kendi saplantımızı dosdoğru zannederiz!
Senin erdirdiğini hiç kimse saptıramaz,
Saptırdığın fasığı hiç kimse düzeltemez!
Yolların çatal çatal karıştığı kavşakta, selamete ulaştır, ana caddene çıkar!
Daha önce lütuflar, güzellikler verdiğin iyilerin yoluna!
Nimetini sunduğun, sevdiğin sevdirdiğin, bahtiyarlar yoluna!
Rasullerin yoluna, nebiler caddesine
Sıddîkların yoluna, sadıklar çizgisine,
Şehidlerin yoluna, şahidlerin hattına, salihlerin yoluna, sacidler bulvarına,
Hidayet eyle bizi, o yolda olalım ki, yanlarına varalım, birlikte haşrolalım!
Buna ulaşmak için ne yapmamız gerekse ona muvaffak eyle, o yolda koşuşalım!
Zira ne güzel yoldaş, ne güzel dosttur onlar, ne büyük bir mutluluk onlarla birlik olmak!
Uzak tut Sen bizleri, gazabına uğrayan lânetliler yolundan!
Uzak tut Sen bizleri, dalâlete saplanıp, bâtıla dalanların yolundan ve yanından!
Uzak tut Sen onların cehenneme uzanan fikrinden, inancından!
Uzak tut Sen bizleri onların sürüsünden, karaltısından, uzak!
Amiiin amiiin amiiin!