بسم الله و الحمد لله و الصلاة و السلام علي رسول الله محمد و علي آله و صحبه و من والاه. و بعد
Dostlarım!
Bilinen bir hakikat olarak, "Boykot ve Ambargo" düşmanların/rakiplerin en kadim tarihten beri birbirine karşı kullandıkları ve onunla birbirini tehdit ettikleri çok etkin bir silahtır.
Hz. Yusuf (aleyhisselam) kardeşlerini boykot ile tehdit etmiş ve Kur'an-ı Kerim de şu ifadelerle bize nakletmiştir:
"Yüklerini hazırlayınca, “Baba-bir kardeşinizi de bana getirin” dedi, “Görüyorsunuz ki ben ölçeği tam dolduruyorum ve ben iyi bir ev sahibiyim. Eğer onu bana getirmezseniz artık bende size verilecek tahıl yoktur; yanıma yaklaşmayın!” (Yûsuf; 59, 60)
Mekke müşrikleri, peygamberimize ve destekçilerine karşı ambargoyu üç yıl uygulamıştı. Peygamberimiz (aleyhisselam) ve destekçileri çok müteessir olmuş ve (Allah, mert bazı Kureyş gençlerinin eliyle son verinceye dek) çetin bir imtihan geçirmişlerdir.
Yemâme’deki Benî Hanîfe kabilesinin iki liderlerin biri olan Sümâme b. Üsâl (radiyallahu anh) da Müslüman olunca Mekke müşriklerine ambargo koydu ve onlara şöyle dedi:
"Hayır, vallâhi, Rasûlullah Efendimiz izin verinceye kadar Yemâme’den size bir buğday tanesi dahî gelmeyecek!” dedi.
Boykotu ile Mekke müşriklerine dize çöktürdü ve Rasulullah’a (sallallahu aleyhi vesellem) yalvarmalarına mecbur bıraktı.
Dolayısıyla ambargo ve boykot siyasi rekabet; mücadelede yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. Devletleri ve milletleri çöktürme ve dize getirebilmektedir.
Yıllardır İsrail denen işgalci, cani ve gayr-ı meşru yapı, tarihte misli görülmemiş bir şekilde Gazze ve tüm Filistin'deki Müslüman kardeşlerimize karşı vahşet ve ambargo uygulamaktadır.
Allah Teâlâ da Kur'an-ı Kerim’de de bize şöyle buyurmaktadır:
فَمَنِ اعْتَدٰى عَلَيْكُمْ فَاعْتَدُوا عَلَيْهِ بِمِثْلِ مَا اعْتَدٰى عَلَيْكُمْ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ مَعَ الْمُتَّقينَ
"Şu halde kim size saldırırsa, onun saldırısının dengiyle siz de ona saldırın. Allah’ın hükmüne saygılı olun ve bilin ki Allah kendisine saygılı olanların yanındadır." (Bakara, 194 )
Bu ilahi fermana göre, İsrail malını boykot etmek ve ona ambargo uygulamak bütün Müslümanlara fert bazında veya devlet bazında olsun farz-ı ayndır. Bu farzı ihlal edenler, yapılan vahşete ortak olmaktadır.
Ayrıca Allah Teâlâ başka bir ayette de şöyle buyurmaktadır:
"وَتَعَاوَنُوا عَلَى الْبِرِّ وَالتَّقْوٰىۖ وَلَا تَعَاوَنُوا عَلَى الْاِثْمِ وَالْعُدْوَانِۖ وَاتَّقُوا اللّٰهَۜ اِنَّ اللّٰهَ شَد۪يدُ الْعِقَابِ
"İyilik ve takvâ hususunda yardımlaşın, günah ve haksızlık yolunda yardımlaşmayın. Allah’tan korkun, çünkü Allah’ın cezası çetindir." (Mâide, 2)
Bu ayeti kerime de bize HAMAS'a yardım etmeyi ve bize İsrail'e karşı boykot ve ambargo uygulamamızı açık bir şekilde emretmektedir.
Zira HAMAS, Müslüman olup Allah'ın hükmü hariç hiç bir hüküm ve yasayı kabul etmeyen bir yapı olmakla beraber, Müslüman bir halkın ve mübarek bir memleketin, özellikle de Mescid-i Aksa'nın siyonistlerin işgalinden kurtarılması için tarihte benzeri görülmemiş (Allah yolunda) bir cihat vermektedir. Dolayısıyla onlara yardım etmek farz-ı ayndır.
İsrail denen Siyonist çete örgütü ise bütün dünyanın gözü önünde tarihte emsali görülmemiş bir soykırım ve vahşet uygulamakta, Mescid-i Aksa'nın hürmetini çiğnemektedir. Bunun için onlarla alış-veriş yapmak, büyük bir yardım ve katkıdır. Bu da ayetin nassıyla yasak ve haramdır.
Ayrıca da İsrail'in elinde olan topraklar, hepsi gasp etmiş İslam topraklarıdır. Şer'an ve fıkhen gasp edilen topraklardan çıkan ürün ve mamullerin satın alınması icmaen haramdır. Zira gasıp sattığı malın sahibi değildir.
Allah Teâlâ bütün esma ve sıfatların hürmetine bize bilinçli bir hidayet ve basiret kısmet etsin. Gazze ve tüm Filistin'de Allah için cihat eden HAMAS ve tüm kardeşlerimize galibiyet ve muvaffakiyet ihsan etsin. Mel'ûn Siyonistleri ve tüm yandaşlarını tarihte görülmemiş bir hezimet ve perişaniyete uğratsın.
Amin, amin, amin!
و صلي الله علي رسوله محمد و آله و صحبه و سلم و الحمد لله رب العالمين.