İmanın elde ateş olduğu devirlerde İslam uğruna cehdü gayret eden ve bu uğurda kan, ter ve gözyaşı döken nadide şahsiyetler vardır. Kimilerinin şanı diyar diyar dolaşırken kimilerinin adı dahi bilinmez, yâd edenler olmayınca. Ancak yeryüzünde kimi meçhuller var ki, gökyüzünde de meşhurdurlar.
Ele alacağımız bu eserin kahramanı Şehit İbrahim Kızmaz Hoca! Öğrencilerine düşkün bir öğretmen, İslam’ı her yerde anlatmaya azmeden bir davetçi, yüreği İslam’ın ve mazlum halkların acılarıyla yanık bir Müslüman şair, mücadeleden taviz vermeyen bir mücahit, kendini her daim geliştirmeye azmeden alim bir şahsiyet, halkını karanlık ve ifsat edici akımlardan korumaya çalışan bir münevver, İslam ümmetinin ve kendi coğrafyasının yegane kurtuluş reçetesinin İslamî kardeşlik düsturuyla dizayn edilmiş cemaat eksenli ümmet tasavvuru olduğunu düşünen, bu düşüncesinden dolayı baskılara, tehditlere maruz kalan ve nihayetinde habis ruhların saldırısında bir öğrencisiyle birlikte şehadete erişen bir dava eri…
İbrahim Hoca’yı anlatan yazar Mehmet Salih Kölge, hem akrabası hem dava arkadaşı hem iş ortağı hem de yakın dostudur. Yazar, kitapta genel hatlarıyla Hoca’nın hayat hikâyesi, yaşantısı, fikriyatı, tabiatı gibi konulara değiniyor. Aslı itibariyle edebi bir kaygı yürütülmeden ele alınan eserin her yerinde Hoca’nın Kürtçe yazdığı ve bazıları bestelenen şiirlerine de yer veriyor. Yazar, süreğen bir biyografi yazmaktan ziyade genellikle Hoca’nın bir yönüne vurgu yaparken aklına getirdiği güzel örnekleri okuyucuya sunuyor.
Kitapta dertli bir Müslümanın var olan tüm enerjisini zaman, mekân ve imkânın sınırlarına takılmadan İslam uğrunda harcayışına şahitlik ediyoruz. Bu hayat hikâyesini okurken gözünüzün önüne Hasan el Benna’nın gelmesi normal bir şeydir, zira her ikisi de dava ehli ve ifsada karşı mücadele ve mücahede eden iki öğretmendi.
Hoca’nın okulda öğrencileriyle olan muhabbeti… Köylülerle mesleğinin yanında imamlık ve muhtarlık vesilesiyle kurduğu sağlam bağ… Açtığı kitabevinde Ateizm’in ve Komünizm’in tuzağına düşmeye hazır gençleri irşadıyla kurtarışı… Ticarette helal-haram dengesi ve infak şuuruyla kazancın bereketini yakalayışı… Civar memleketlerdeki mazlum halkların haline için için yanması ve onlara yardım elini uzatması… 1970’lerden itibaren doğunun üzerine bir karabasan gibi çöken ifsatçı çetelere karşı cemaat ruhunu ihya etmesi… Tehditlere karşı geri adım atmayan ve ömrü şehadetle nihayete eren bir kıyam öncüsü oluşu… yazarın Hoca ile ilgili öne sürdüğü güzel hasletler olarak öne çıkıyor.
Kitap, yakın dönemde doğunun ruhunu anlamak ve İslami bir davanın ortaya çıkma hikâyesini başat rol alan bir dava erinin özelinde okumak isteyenler için rehber olacak bir eserdir. Rabbim, İbrahim Hoca’nın şehadetini makbul kılsın! Kuşandığı İslamî şuurdan istifade etmeyi nasip etsin!