اللَّهم إني أسألك فعل الخيرات، وَتَرْكَ الْمُنْكَرَاتِ، وَحُبَّ الْمَسَاكِينِ، وَأَنْ تَغْفِرَ لِي، وَتَرْحَمَنِي، وَإِذَا أَرَدْتَ فِتْنَةَ قَوْمٍ فَتَوَفَّنِي غَيْرَ مَفْتُونٍ، وَأَسْأَلُكَ حُبَّكَ، وَحُبَّ مَنْ يُحِبُّكَ، وَحُبَّ عَمَلٍ يُقَرِّبُنِي إِلَى حُبِّكَ.
Allah’ım; senden hayırlı amelleri, kötülükleri terk etmeyi, miskinlere karşı sevgiyi, beni bağışlamanı, bana merhamet etmeni talep ediyorum. Bir topluluğu fitneye düşürmek dilersen o fitneye düşmeden ecelimi takdir et. Senden sevgini, sevdiklerinin sevgisini ve sana yaklaştıran eylemlerin sevgisini talep ediyorum.[1] Fermanı nebevi gölgesinde sevgi ve merhameti hayata anlam katan iki önemli kavram olarak ele almak gerekir.
Yazının devamını okumak için lütfen abone olun