Noel Baba ya da görüntü itibariyle tontiş dede. Mütebessim ve sempatik… Biraz tıknaz ve hımbıl… Tatlı bir imaj için uydurulmuş ikonik bir figür. Tontiş dede demekteki muradımız görüntüsü ve misyonu itibariyle insanlarda uyandırdığı veya uyandırılmaya çalışıldığı izlenim. Ancak bu izlenimin reel hayatla hiçbir ilgisi yok ne yazık ki. Bu dede, bizim bildiğimiz dedelerden çok farklı… Yüz hatlarını anlamayı bırakın, topluma gösterecek yüzü yok. Kukuletası ve gür sakalıyla bir utançtan dolayı yüzünü örtmekte…
Ortaçağ kilisesinin karanlık yüzünü makyajlanarak temsil ediyor, Engizisyon mahkemelerinin – adına mahkeme denilecekse – kararları, insan hafızasında silinmez bir yara bırakırken kilisenin toplumun içine çıkacak yüzü kalmamıştı. Büyüklerin hafızalarındaki lekeden kurtulmaları mümkün olmayınca yeni bir hedef kitle seçildi: Çocuklar.
Bu yüzden Noel’in hedef kitlesi çocuklar… Çocuklar derken Gazze, Myanmar, Mogadişu, Etiyopya, Nairobi’nin varoşlarındaki çocuklar hemen aklınıza gelmesin. Yaşatılacak değil kandırılacak çocuklar daha cazip… Zaten bu bölgelerdeki çocuklar hangi kilisenin aklına gelsin ki. Aidat desen hak getire. Sorunlarına reçete desen kilisenin sabır telkininden başka bu dünyaya dair bir sözü yok ki. Bu yüzden hedef kitle İsveç, Norveç, Finlandiya, Danimarka gibi risk boyutu olmayan bölgelerde kartpostallık resim çekme seremonisi. Mesela bu son tahvilde Ukrayna da kapsam alanından çıktı. Batı’nın gazına gelemeseydi Zelensky, değil mi?
Hedef kitlesi çocuklar demiştik, zaten büyüklerin onun zokasını bir daha yiyemeyeceğinden emin. Gerçi “hafıza-i beşer nisyan ile maluldür” der büyüklerimiz ancak, Noel adım atarken riske girmek istemez. Karanlıkları çok seviyor. Karanlıklar onun yaşam kaynağı. Baca, is, kasvet ona ab-ı hayat olur. Bol renkli elbiseler karanlık yönünü kapatan bir örtü gibi. Karanlık ortamlarda vampirler, yarasalar ve Noel Baba’yı görebilirsiniz. Yarasa ve vampirler kendi olağan renklerini korurken Noel Baba ortaçağa ait kapkara yüreğini kırmızı ve beyaz boyalarla boyatmakta. Aydınlıkta görünmekten imtina ediyor çünkü altı ıslak. Yıllarca aforoz ve enterdi silahıyla kırımdan geçirmiş tebaasını. Aforoz diyerek geçmeyin, ardından gerilen çarmıh, başa geçirilen dikenli tel ve kan revan içinde çığlık atarak can çekişen, kurda kuşa yem olan bir beden görürsünüz… “Enterdi”yi ne siz sorun ne ben anlatayım. Aforoza rahmet okutur. Aforoz enterdinin zemzemle yıkanmış hâli. Kocaman bir şehir veya beldeyi dinden çıkardıktan sonra beldeye cüzzamlı muamelesi yapıp dünyadan/dünyalılardan koparmak ve belde insanlarını ölüme terk etmek. Kendi inancında olanlara bu yapıldıysa, olmayanlara yaptıklarını anlatmaya kelimeler kifayetsiz kalır.
Haçlı savaşlarını televizyon dizileri gibi sıralayan kilise, yıllarca kan ve gözyaşından başka bir şey sunmadı insanlığa. “Sağ yanağınıza bir tokat atıldığında sol yanağınızı uzatın” ayeti kilise ayinlerinde mırıldanan bir şarkının nakaratından öteye gidemedi. Kasvet ve gözyaşının remzi olan kilise, karanlık yüzünü cilalayarak Noel’i alana sürdü yıllarca. Kendi halkına aforoz ve enterdi, başka milletlere haçlı kamalı kılıç ve ellerinde de “sağ yanağınıza tokat atıldığında diğer yanağınızı uzatınız” ayeti. Nerden baksan tutarsızlık nerden baksan ahmakça diyordu şair.
Peki, bu Tontiş dedeye neden baba demekte Hristiyanlık âlemi? Evvela bunun bir inanç meselesi olduğunu ifade edelim. Bizde olsaydı dede diyeceğimiz muhakkaktı. Fakat Hristiyanlıkta dede yerine “baba” sözcüğünün kullanımı tesadüfi değil, bu sözcük özellikle kullanılagelmekte. Tevhit inancının beline saplanan kirli bir hançerdir Hristiyanlıktaki “baba” sözcüğü. Yani bile isteye ve seçilerek kullanılmakta. Her ne kadar görüntü dedeyi andırsa da “baba - oğul - kutsal ruh” üçlemesinin esbab-ı vecibesi anlayacağınız. Tevhide karşı teslis inancı gereği… İlk düğme yanlış iliklenmişse diğerlerinin düzelme ihtimali imkânsız.
Hz. İsa’nın doğum gününden önceki gece yani doğum arifesinde gecenin geç saatlerinde evlere gizlice girerek çocuklara hediye bırakan bu adamın niyeti ne? Kapının yolunu mu bulamamış da hırsız gibi bacadan girer? Yoksa küçük çocuklarda bıraktığı sıcak izlenim aslında kilisenin imajının toparlanması için bir vesile mi kabul edilmiştir? Zira aforoz ve enterdi kavramları yıllarca Hristiyanlık tebaası üzerinde Demokles’in kılıcı gibi sallana durdu.
Noel, elfleri ile birlikte uzun bir zaman çocuklara oyuncaklar yapar, çocukların mektupla kendisine bildirdikleri hediyeleri ren geyiklerinin çektiği kızağına yükleyerek yola koyulur. Aforoz ettiklerini kazığa oturttuğunu unutmak için ren geyikli kızakla hareket eder. Kazıktan kızağa, kakafoni mi? Evlere bacalardan girerek hediyeleri bıraktıktan sonra süt, kurabiye ve havuç gibi yiyeceklerden alıp götürür. Ritüel kabataslak olarak bu şekildedir. Ancak tarihçesine baktığımızda başka bir tarihsel gerçeklikle karşılaşırız.
Kır saçlı, uzun kır sakallı, sevimli, koca göbekli, tonton birisi olarak resmedilen bu efsanevi kişiliğin oluşumunu sağlayan etmenler nelerdir?
Beyaz tüyleri olan kırmızı bir cübbe giyen ve aynı malzemeden bir kukuleta takan bu dedeyi sevimli kılma gayretleri nedendir?
Kilisenin -itibar kaybettiği demeyelim- itibarının yerlerde süründüğü bir dönemde Noel Baba’yı sempatik kılan nedir?
Sorular zincirine yüzlerce halka eklememiz mümkün…
Bu soruların her birisine ayrı ayrı cevap vermek mümkünken toplu olarak da maneviyata aç bir topluma yutturulmaya çalışılan bir zoka olarak görmek mümkün.
Noel görüntüsü farklı zamanlarda farklı biçimlerde olsa da popüler Noel Baba imajı, çizer Haddon Sundblum’un 1931 yılından itibaren Siyonist destekçisi malum “Cola” şirketi için hazırladığı çizimlerle son halini almıştır. Noel’in renlerine ve malum Siyonist ürünü içeceğin renklerine baktığınızda çocukların ayakkabılarına hediye koyan tontiş dedenin sanıldığı kadar masum olmadığını görürsünüz. Sundblum'un Noel Baba'sı, şişman, beyaz sakallı, uçları beyaz kürklü kırmızı bir kıyafet giyen, siyah kemerli, siyah çizmeli, yumuşak kırmızı şapkalıydı. Siyah kemer, kırmızı, beyaz ve malum içecek. Dikkat çocuklarınızın ayakkabılarına hediye koymaya gelen tontiş çocuklarınızın böbreklerini çalarak gidebilir. Siyonist dünyanın organ mafyacılığı ve insan kıyıcılığına Noel maskesini de geçirdiniz mi işlemeyecekleri halt olmaz. İyisi mi lodosa karşı bacalarınızı sıkı sıkıya kapatın.