“Kitabı sağ tarafından verilen; ‘Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum’ der. Artık o, hoşnut kalacağı bir yaşam içindedir.” (Hakka: 19-21)
Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun ki, bugün dergimizin iki yüz kırk birinci sayısını çıkarmakla 20. senemizi geride bırakmış bulunmaktayız. Bu işe, Rabbimizin rızasını dileyerek başlamıştık. Bu alanda ifsat edici ve bozguncu medyaya karşı güçlü bir ses olsun, hakkı haykırsın ve okuyucularını İslam’ın müstakim yoluna yöneltsin diye adımımızı atmıştık.
Hamd olsun ilk günkü niyetimiz ne ise aynısını muhafaza etmekte ve bu niyetimizi daha bir güçlendirip pekiştirmiş bulunmaktayız.
Dergimizi çıkarmaya başlarken ölçümüzün Kur’an, Sünnet ve Selef-i Salihin çizgisi olacağını söylemiş, bu ölçünün dışına çıkmayacağımızı ahdetmiştik. Bugün itibarıyla arkamıza baktığımızda ahdimize bağlı kaldığımızı, İslam’ın temel esaslarına bağlı olduğumuzu görüyor ve Rabbimize hamd ediyoruz.
Geçen süre zarfında ulaşabildiğimiz her kardeşimize ve her insanımıza şu hakikati ulaştırmaya ve bunu hayatları için şiar edinmeye çalışmalarını tavsiye ettik: “Asra yemin olsun! Gerçekten insan kesin bir ziyan içindedir. Ancak iman edip salih amel işleyenler, birbirlerine hakkı tavsiye edenler ve birbirlerine sabrı tavsiye edenler müstesnadır.” (Asr, 1-3)
Evet; ulaşabildiğimiz herkese, fitnenin her tarafı kuşattığı bir dünyada öncelikle imanlarını muhafaza edip salih amellerle güçlendirmelerini, münkerattan ve menhiyattan uzak durmalarını ve birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye etmelerini söyledik. Ve bunun da kurtuluş yolu olduğunu hep telkin ettik.
Hiçbir Müslüman’ı dışlamamaya, kendimize göre yanlışları ve hataları olsa dahi hikmetle ve güzel sözle nasihatlerimizi yapmaya, yanlışlarını düzeltmeleri ve doğruya yönelmeleri için elimizden gelen çabayı sarf etmeye çalıştık. Hep birleştirici olmalarını, ümmetin bütünlüğü için çaba sarf etmelerini, İslam düşmanlarının oyunlarına gelmemelerini ve asla birbirlerinin haklarına girmemelerini tavsiye ettik. Allah (celle celalühü)’ın izniyle bu anlayışımızdan vazgeçmeyecek ve bunun üzerinde ısrar etmeye devam edeceğiz.
Yeryüzünün neresinde olursa olsun zulme uğrayan Müslümanların özellikle Aksa Tufanı sonrası yapılan işgalci israilin katliam ve soykırımını, Gazze’nin ve Filistin’in acılarını ve ıstıraplarını kalbimizin derinliklerinde hissettik. Elimizin ulaşabildiği kardeşlerimizin dertlerine imkânlarımız ölçüsünde ortak olmaya çalıştık. Ulaşamadıklarımıza da dualarımızla destek olmaya çabaladık.
Çok sayıda Müslüman şahsiyet ve hizmet içinde olan oluşumların kapısını çalmaya, hal hatırını sormaya, kardeş olduğumuzu hatırlatmaya, Müslümanların sorunlarını beraber omuzlamaya ve diyaloglarımızı güçlendirmeye çalıştık. Dergilerimizin sayfalarında hep bu konuları işleyip kardeşlerimizi bu hayırlı ve bereketli diyaloglara teşvik etmeye çalıştık. Bu konuda önemli bir mesafe katettiğimize inanıyoruz.
Müminlere karşı şefkat ve merhamet sahibi iken elbette kâfirlere, münafıklara ve İslam düşmanlarına karşı ise şiddetli olmaya çalıştık. Dergimizi takip eden kardeşlerimiz bunu müşahede etmişlerdir.
Kısacası İslam’ın güzelliklerini ve hakikatlerini dergimizin mahdut olan sayfaları içine taşımaya, okuyucularımıza sunmaya ve ulaştırmaya çalıştık.
Dergimiz üzerinden kardeşlerimizin de hayırlı hizmetlere ortak olması için onlardan isteğimiz; ulaşabildikleri her yere dergiyi ulaştırıp okunmasını tavsiye ederek sahip çıkmalarıdır. Bunun için her kardeşimizin daha çok çaba sarf etmesini rica ediyoruz.
Bu konuda uygulanılacak birçok yöntem vardır: En başta her kardeşimiz temel ihtiyaçlarından fedakârlık da etse mutlaka evine dergiyi alıp götürecek; ailesiyle, akrabalarıyla, komşularıyla ve dostlarıyla dergideki yazılardan ders yapacaktır. Zira her bir yazı, bir araştırma ve çalışmanın neticesi olarak kaleme alınmıştır. Bundan azami istifade etmek gerekir. Durumu iyi olan kardeşlerimiz aile fertlerinden her biri için birer dergi almaya çalışmalıdır. Çocuklarımız dergilerini okuduktan sonra sevdiği arkadaşlarına hediye etmek suretiyle derginin okuyucularını artırmaya çalışmalıdırlar. İşyeri olan kardeşlerimiz, müşterilerine hediye etmek suretiyle derginin daha çok insana ulaştırmasına katkı sağlamaya çalışmalıdır. Öğretmen ve öğrenci kardeşlerimiz aynı şekilde dergiyi meslektaşlarına ve arkadaşlarına hediye etmelidir.
Evlerinin bir köşesinde biriktirmeyip durakta, metroda, otobüste, minibüste, gidilen hastane veya benzeri kamu kurum ve kuruşlarında unutulmuş misali bırakmak yoluyla halka ulaştırmayı hedeflemeliyiz. Gayret gösterip Allah’a tevekkül etmeliyiz.
Dergimiz her ay bizden size gelen bir mesajdır.
Dergimiz hazır bir tebliğ ve davet paketidir.
Dergimiz topumu özüne yöneltmek için İslamî dönüşüm aracıdır.
Medyanın ne kadar önemli olduğunu bilmeyen kardeşimiz elbette yoktur. Medyamıza sahip çıkma ve geliştirme zaruret halini almıştır. Her kardeşimiz bu konuda da üzerine düşeni fazlasıyla yapmalıdır.
Medyamız bizim, ümmetin ve bu halkın onurunu koruyan ve dik bir duruş sergileyen bir medyadır. Tebliğ ve davet esaslı bir irşad, bir öze dönüş aracıdır.
Bu gerçeği idrakle medyamızın yaptıkları ve yapacakları konusunda ifsad aracı olan medyalara karşı alternatif olmasının, elimizle olabileceğini unutmama sorumluluğu ve temennisiyle…
21. yılımızda daha hayırlı girişimlerde, davet, tebliğ ve irşadta bulunma duasıyla… Allah’a emanet olun.