İnzar Dergisi İnzar Dergisi
E-dergi
Giriş Yap
İnzar Dergisi İnzar Dergisi
  • Kurumsal
    • Hakkımızda
    • Künye
    • Banka Hesapları
  • Abonelik
  • Sayılar
    • 237. SAYI
    • 239. SAYI
    • 240.SAYI
    • 241.SAYI
    • 242.SAYI
    • 247. SAYI
    • 248.SAYI
    • 253.SAYI
    • 254.SAYI
  • Konular
    • Öykü | Deneme
    • KİTAP
    • PORTRE
    • AİLE
    • EKONOMİ
    • Bilim | Sağlık | Teknoloji
    • MAKALE
    • GEZİ YAZISI
    • RÖPORTAJ
    • DENEME
    • ŞİİR
    • DİĞER YAZILAR
    • MİSAFİR YAZAR
  • Başyazı
  • Yazarlar
    • Faik Enes Demir
    • Zülküf Er
    • Özkan Yaman
    • Bildane Kurtaran
    • Hüseyin Şenlik
    • Furkan Aslan
    • Mehmet Tahir Özsoy
    • Abdullah Tanrıverdi
    • Muhammed Şakir
    • Mehmet Baran
    • Mehmet Ziya Gümüş
    • Dr. Abdulgani YILDIRIM
    • Abdullah CAN
    • M. Salih Gönül
    • Mehmet Sait Özcan
    • Nurullah Titiz
    • Mehmet Zeki Ergin
  • İletişim

Hizmete Dair Bir Kaç Söz -2-

2012-01-15
DİĞER YAZILAR

Paylaş

Icon

Îsar öyle bir şey ki; sen kendin nihayet derecede muhtaç olduğun halde almıyorsun, veriyorsun. Kardeşlerine, muhtaçlara veriyorsun. Gerçi feragat ve fedakârlıkta da verme manası var. Bunlarda da yüce bir ruh var tabii… Fakat bunların ...
Aziz kardeşim!

Selam eder, hayırlar dilerim.

Buna başlamadan, konunun birinci kısmını okusan ve öyle buna dönsen daha iyi olabilir. Çünkü yekdiğeriyle bağlantılı ve ilişkilidir. Yine de sen bilirsin…

Uhuvvet ve muvaffakiyette îsar iksiri

Sözünü ettiğimiz o güzel hasletler, daha başka güzel hasletlere ve dolayısıyla hayırlara da vesile oluyor. Bunların başında ise, îsar gelmektedir. İslamî hizmet sahasında îsar, esasen her birçok nimet gibi bu da liyakat ister. Bu yüzden her isteyen, ulaşamamış, elde edememiştir.

Kur`an-ı Kerim’de geçer, bunun en kâmil biçimi Asr-ı Saadette yaşanmıştır. Hicret hadisesini müteakib Sahabe-i Kiram arasında bunun pek mükemmel örnekleri sergilenmiştir. Daha sonra da devam etmiş, ümmetin büyük ruhlu davetçi önderlerinin ayrılmaz, ayrıcalıklı vasıfları olmuştur.

Îsar öyle bir şey ki; sen kendin nihayet derecede muhtaç olduğun halde almıyorsun, veriyorsun. Kardeşlerine, muhtaçlara veriyorsun. Gerçi feragat ve fedakârlıkta da verme manası var. Bunlarda da yüce bir ruh var tabii… Fakat bunların manasında muhtaç olma meselesi yok. Îsar’da bu var. Bu açıdan îsar, feragat ve fedakârlıktan daha şerefli, daha muazzam bir makamdır. Çünkü sen muhtaç olduğun halde veriyorsun.

Üstadın bu konudan söz edişi şöyledir: “Sahabelerin sena-i Kur`aniyeye mazhar olan “Îsar hasleti”ni kendine rehber etmek, yani hediye ve sadakanın kabulünde başkasını kendine tercih etmek ve hizmet-i diniyenin mukabilinde gelen menfaat-ı maddiyeyi istemeden ve kalben talep etmeden, sırf bir ihsan-ı ilahi bilerek, nastan minnet almayarak ve hizmet-i diniyenin mukabilinde almamaktır. Çünkü hizmet-i diniyenin mukabilinde dünyada bir şey istenilmemeli ki, ihlâs kaçmasın.”(İhlâs Risalesi)

Fakat kendini davasına adamış bir İslam davetçisi, hizmeti karşısında herhangi bir menfaati, zaten beklemeyeceğinden o, bu hasleti daha üst bir noktaya taşımalıdır. Çünkü onun ölçüsü Rızayı İlahidir. Kilitlendiği bu… O zaman îsar’ın hizmet saflarındaki kardeşlere nasıl tatbik edileceğine bakmak lazım. Onu da Üstad söylüyor: “Kardeşlerinizin nefislerini nefsinize, şerefte, makamda, teveccühte, hatta menfaat-ı maddiye gibi nefsin hoşuna giden şeylerde tercih ediniz?”(İhlâs Risalesi)

Bu zamanda İslam’ı dava iddia edinenler arasında dahi ihlâsa zararlı nefsin hoşlandığı hisler olabileceğini hesap ederek, bizim bu “îsar” ahlakı için adeta hususi çalışmamız lazımdır. Hususi programlar tertip etmemiz gerekiyor gibi… Sen bu gibi bir ulvi ahlakı yaşadığın zaman; beraber bulunduğun kardeşlerin, hizmet arkadaşların, öğrencilerin ve hizmet götürdüğün insanlar bundan hem etkilenecekler hem de faydalanıp örnek alacaklar, inşaallah. Bu ise, davaya, dava hizmetine bir enerji, bir ihlâs, bir bereket, bir katkı ve hayır olarak dönecektir. Feyz ve iştiyakla hizmet hareketlenecek, sonraki zamanlara da tesir edebilecektir. Birilerinin bu büyük hayra talib olması gerekiyorsa, o birileri niye biz olmayalım?

Kardeşlerimizin faziletlerini kendimizinki bilmek

Diğeri de; “kardeşlerimizin meziyetlerini şahsımızda, faziletlerini kendimizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şakirane iftihar etmektir.”(İhlâs Risalesi) Bu anlayış ve davranış, “Îsar” hasletinin bir meyvesi olarak “beden ağacımız”ın başında görünmüş olacak. Onun bir neticesi ve ona bağlı olarak olacak. Önceki sözleri kabul edip amel ettiğin zaman, dava ve hizmet kardeşlerinde bulunan ne kadar güzel meziyet, ne kadar ulvi istidat ve ne kadar imrenilecek cevher varsa hepsini seninmiş gibi görecek ve kemal-ı neşe ile kabul edip sen yapmışsın gibi sevineceksin. O azizlerden dava hizmetine yansıyacak faziletler, salih amel ve muvaffakiyetlerin tamamını kendininmiş gibi bulacaksın. Ve bu noktada onun şeref ve haysiyeti senin şeref ve haysiyetin olacak. Belki şimdi sen bunu her davetçi yapıyor diye düşünebilirsin, ben de bu düşünceni bir dua kabul ederim; ama bilelim ki bunu yapan cevherlere çok ihtiyacımız var.

Evet, bunu yapmak lazım. Dava ve hizmet bütünlüğü bunu gerektiriyor. Mesela, nasıl ki, baştaki gözün güzel görüp lezzet aldığı bir manzara, vücudun bütün azaları için mütelezziz olur. Hepsi onunla alakadar olur. Nasıl ki lisandan çıkan hayırlı ve faydalı bir kelime, ruhun ve kalbin odacıklarını neşeyle doldurur, vücud, manen büyük bir sürura gark olur. Nasıl ki ayakların yerine getirdiği hayırlı bir iş, icabında yorulmalarına rağmen bedenin diğer azaları manen alakadar olup müferrih olur. Ve mesela nasıl ki elimin kalemle yazdığı bu mektuptaki doğru ve güzel şeylerden ruhen rahatlanıyor, mesuliyetimi ifa ediyorum diye sevinip şükrediyorum. Bu şekilde, bedendeki kalb, ruh ve bunlar üzerinde biçim almış her bir aza diğerinin yaptığı hayırlı ve güzel şeylerden lezzet alır, kendi vazifesini de görmüştür diye sevinip, iftihar edip şükreder.

Aynen bunlar gibi, bir bedendeki organlar, cihazlar hükmünde olan kardeşler olarak da biz birbirimizin güzelliklerinden, meziyetlerinden, fazilet ve şereflerinden yalnızca sevinmeyeceğiz, aynı zamanda maddi ve manevi enerji alıp, lezzet alıp, iftihar edip şükredeceğiz. Bu ne ile olabilir? Allah (cc) rızasını esas gaye edinerek… Cemaat bedeninde eriyerek… Tevazu ve mahv olarak… Kamil bir ihlâs için îsar’ı esas düstur edinerek olabilir…

Tembih

Yalnız aziz kardeşim! Unutmayalım ki, her adımımız, her nefesimiz ve her yaptığımız şey, indellahta kayıt altına alınıyor. Farkında olarak çalışmak gerek. Hizmet sahası geniştir. Dünyanın sair meşguliyetleri hareketli, heyecanlı, dikkat çekici ve ekseriyetle de oyalayıcı, alıkoyucudur. Bu nedenle dikkat etmeyen, gaflete yuvarlanabilir. Hüşyar olmak elzem. Tedbir geliştirmek vacib. Ruh, kalb, fikir ve amel planında rabbani şuur makamından ayrılmamak için kardeşlerimizle hususi programlarımıza sıkı tutunmamız icab ediyor. Disiplinli bir muhasebe mekanizmasını oturtmak lazım. Halkın gaflet içindeki halini biliyor, anlıyor ve bir yere kadar idrak ediyoruz. Pekâlâ… Peki ya halkı gafletten uyandırmak için icabında hayatını ortaya koyan bir davet erinin gaflete düşmesi nasıl olacak? Bunu nasıl izah edeceğiz? Onun için Cenab-ı Hakk hesabına çalıştığımızı ve Onun tarafından istihdam edilmiş olduğumuzu eskilerin ellerinde taşıdıkları bir el feneri gibi elimizde ve aklımızın içinde daima tutmamız lazım. (Tabii, fenerin elimizde olduğunu unutmamak kaydıyla!)

Muhammed Şakir / İnzar Dergisi - Ocak 2012 - 88. Sayı

 


Muhammed Şakir

Paylaş

Son Eklenenler

2023-11-23 DİĞER YAZILAR

KUDÜS MESELESİ IRKİ DEĞİL AKİDEVİDİR

[...]
2023-11-22 DİĞER YAZILAR

KUDÜS DAVASI ALELADE BİR DAVA DEĞİLDİR

[...]
2023-09-22 DİĞER YAZILAR

Şeytan’ın Saptırma Hırsı

[...]
İnzar Dergisi

Aylık İlim ve Kültür Dergisi

Menü
  • Kurumsal
  • Abonelik
  • Sayılar
  • Konular
  • Başyazı
  • Yazarlar
  • İletişim
Konular
  • MAKALE
  • DENEME
  • ŞİİR
  • DİĞER YAZILAR
  • MİSAFİR YAZAR
İletişim
  • Göztepe Mah. Mahmutbey Cad. İstoç Oto Ticaret Merkezi 3. Cadde N Blok No:6/103 Bağcılar/İstanbul
  • (0212) 562 60 06
  • inzardergisi@inzardergisi.com

© Tüm Hakları Saklıdır | İNS AJANS