Ne rızâ verdiğin olmuş ne şükür
Seni Rabb'im dedi ondan bilirim
Nice peygâmbere kînden bilirim
Ne rızâ verdiğin olmuş ne şükür
Rûy-i arz fitnesi senden bilirim
Ne buyurmuş ise Rabb gayrı dedin
Senin İblîs gibi çehren bilirim
Ki ne bıldırcını bildin ne ni`met
Seni içtiğin o kandan bilirim
Seni duydum seni Mûsâ İsa`dan
Fâ`ik emrettiği Kur'ân bilirim
GAZEL-İ BEN-Î İSRÂİL 2
Sen ki Allâh ne buyurmuş ise sırtın çevirdin
Onca peygambere rağmen gidip iblîse vardın
Her sefer lütf ile ihsân ediyorken İlâhî
Sen ya Fir'avne ya bir hayvana yârân u yârdın
İftirâ sende nifâk sende kibir sende hûydur
Büsbütün insan için fitne ve ziyân zarardın
Yeryüzünden sana dost olmaya âdem bulunmaz
Âdemin sadrına nefret ile dolmuş karardın
Hem senin ensene bir pençe-i aslan gerektir
Cümle mazlûma çakal olmuş ocakları sardın
Kim ki bilmişse senin çehreni ey kavm-i yahûd
Fâ`ik olmuş şu cihân içre ki sen canavardın