Adındı
Oysaki ibadetimin en kutsal mabediydi kalbin.
Ve adın; herkesten uzak, en gizli penahım
Vurgun yemişsem
Ve yenilmişsem kapısında hayatın,
İsminin kalasına çarptığımdandır.
Bilseydi bir kez adını
Dünyaları sırtında taşıyan dev
Ne depremler olurdu bilir misin?
Her hecesine şihablarla yarışırım.
Uçar gönlümde vahşi bir kartal
En aşılmaz zirvelere
Ve göğsümün örsünde şekillenir
Bedenimi daraltan kafes
Vurur, vurur da kor haline
Alıp verdiğim her nefes
Söyle
Nasıl yaşamalıyım bu sahrada
Hangi serapları görmeliyim
Vurmalı mıyım, vurulmalı mıyım?
Yani gelmeli miyim peşinden
Yoksa oturmalı mıyım olduğum yerde
Ve beklemeli miyim bir tufan,
Ruhumu ezip geçen bu zulme
Rüzgârlar eserken senden yana,
Döküyor yapraklarını
Adınla yeşeren ağaçlar
Şimdi
Çöktüğünden beri zamanın kalbine
Bu hoyrat, bu azgın, bu uğursuz acı
Suda balıklar
Karada insanlar yaşamayı unuttu.
Gökte yağmur yağmayı
Yerde nehirler akmayı unuttu.
Kalp unuttu damarlara kan vermeyi
Ve kesilince
Hayatın
Atardamarı
Fışkıran
Adındı