İster Watson, Pavlov, Skinner gibilerinin öncülük ettiği Davranışçı Öğrenme Kuramı ister Jean Piaget’in Yapılandırmacı Kuramı yahut Jerome Bruner’ın Bilişsel Öğrenim Kuramı olsun batının eğitimin metodolojisi kendi şartları içinde değerli olsa da ilim, amel ve ihlasa dayalı İslam coğrafyaları için bu kuramların müspet kısımlarına kaynaklık eden yönü bir yana Ta’lim ve Terbiye’nin; ruhu, kalbi, aklı ve tezkiye-i nefsi de kapsayan devasa bir karşılığı vardır.
“İnsana bilmediğini öğreten, kalemle yazmayı ta’lim eden yaratıcı Rabbin adıyla oku!” diye inmeye başlayan vahyi temel almayan yöntemlere karşı zaten temkinli olma mecburiyetimiz var. Öyle ya 728 ayet-i kerimede toplam 854 defa ilim diyen bir me’haza kör olanlar nasıl yol gösterici olabilirler.
İlim derken aynı zamanda usûl/metod da dediğimize göre bu konuda son asra mührünü vuran Bediüzzaman Said Nursi’yi kitaplar dolusu yâd etmek aslında boynumuzun borcudur. Ancak gelin görün ki, bu hususta cüz’i akademik çalışmalar dışında ciddi bir çaba yoktur.
Eğitim yerine terbiye, öğretim yerine ta’lim demenin lüzumu da mefhumların ruhu açısından mühim. Yalnız mevzumuz başka olduğu için şimdilik bu kelimeleri kullanmaya devam edeceğiz.
Âlet ilimlerine ve Âli ilimlere vukufiyeti hakkında kimsenin bir tereddüdünün olmadığı Bediüzzaman Said Nursi’nin eğitim metodunu şu dört başlık altında inceleyeceğiz:
Özkan Yaman
- Kendisinin de içerisinde yetiştiği ve talebe yetiştirdiği tedrisat geleneğinin eğitim metodu bakımından yapısı.
- Bölge için hayatî önemde gördüğü ve çok net ifadelerle amacını, işleyişini detaylandırıp büyük bir idealle inşası için yollara düştüğü Medresetü’z Zehra projesi.
- Eserlerinde her eğitici için kılavuz olacak doğrudan ve dolaylı olarak ortaya koyduğu taktikler, teknikler, ipuçları ve rehberlik.
- Sergüzeşt-i hayatında, ef’al ve ahvalinde kendini belli eden etkili bilgi ve davranış aktarma usulü.
- Tedrisat Geleneği:
- Medresetü’z Zehra:
- Ünvanı; üniversite, okul filan değil “Medrese” olmalıdır. Çünkü “Kürdler bu ismi severler, itimad ederler.”
- Halihazırda medreselerde okutulan ilimlerin yanı sıra fen ve sosyal ilimler de okutulmalıdır. Eğitim dili, Arapça ,Türkçe, Kürtçe olmalı; ancak, Arapça vacip, Türkçe lâzım, Kürtçe caiz olmalıdır. (Şu anda bazı ilahiyat ve İslami İlimler fakültelerinde Arapça vacip, Türkçe lazım, İngilizce caiz olduğunu hatırlamakta fayda vardır.)
- Bölge gerçekliğinden kopuk olmamalı. O yüzden dini ve dünyevi ilimleri bilen ve Türklerin de Kürtlerin de güveneceği unsuriyetçi olmayan Kürt alimlerini veya ünsiyet sağlamak için lisan-ı mahalliye âşina olanları müderris olarak seçmeli.
- Çevresindeki Kürtlerin yeteneklerini ve durumlarını dikkate almalı, muhatabın seviyesi gözetilmeli.
- Ortak derslerle birlikte Van ve Diyarbakır’da ihtisas şubeleri olmalı.
- Medreseyi bitirenler istihdam sorunu yaşamamalı. Mezunlara diğer devlet okullarından mezun olanlarla aynı haklar verilmeli.
- Bu Medresenin Muallim yetiştiren Mekteplerinden mezun olanlar geçici bir süre bu medresede tutularak, düzen ve atmosfere adaptasyonları sağlanmalı.
- Her köşede kendi tarzına göre eğitim veren medreseler bu çatı altında kurumlaştırılmalı.
- Giderleri ve hocaların maaşları devletçe karşılanmakla beraber, zekat, sadaka, vakıf gelirleri gibi kaynaklarla da desteklenmeli.
- Risale-i Nur’da Eğitim Metodu:
- Yaşadığı zamanın yaygın fikrî gündemlerini, geniş ideolojik meyillerini, etkili kanaatlerini tespit eder.
- Toplumun geneli için mesela tahkîk-i iman kadar öncelikli olmayan ilmî mevzuları erbabına bırakır.
- Kur’an, Sünnet, Peygamber Efendimiz(sav) başta olmak üzere asli kıymetleri sürekli yüceltir.
- İslam Külliyatının kavramlarını ustalıkla kullanır, izahlarının ‘efradını camî ağyarını mâni’ olmasına özen gösterir.
- Ele aldığı konuyu yüzeysel geçmez, bolca misallerle ve beliğ bir üslupla etkili vurgular yaparken sıkmayan tekrarlara da başvurur.
- Ferd ve cemiyete salt bilgi vermeyi değil, hayra niyet, tevhidî bakış açısı, pratik müspet davranış, güzel ahlak, ünsiyetli hal ve izzetli şahsiyet kazandırmayı amaçlar.
- Şahsında Temsiliyet:
Özkan Yaman