Kara gözlerine
Korkunun adı
Gizlendi
Ürkünç bir yalnızlık
Dolaştı
Damarlarında
Kurşun korosundan
Yükselen
O
Alışılmış senfoni
Zulmün kokusunu
Yaydı
Filistin sokaklarına
Kin bulutları
Birikmişti
Tan kızıllığına
Öfkesini
Yumruk yapıp
Sıktı
Küçük avuçlarını
Göğsünden dökülen
Matem işlemeli
Birkaç damla
Kana boyadı
Filistin sokaklarını
Sendeler gibi
Oldu
Birden
Yeryüzü
İnce bir sızı
Oturdu
Yüreğinin ortasına
Çöktü dizleri
Yere düştü
Yüzüstü
Hüznün afişi
Asıldı
Filistin sokaklarına
Umut
Yavaş
Yavaş
İndirdi
Kepenklerini
Ertelenen düşler
Kitabının
Sayfalarına
Sürükleyip
Götürdü
Bir zalim
Küçücük cesedini
Acının izi
Kaldı
Filistin sokaklarında
Elinde kaldı
Küçük Davut’un
Küçük yüreği
Kadar
Olan taşı
Çiğ tanesi
Düştü
Sevda ikliminin
Saçlarına
Bir annenin
Islak gözlerindeki
Özgürlük telaşı
Çiçek açmak
İçin
Gömüldü
Filistin topraklarına